Kanunlar Kitabı Nedir? Ne Demek?
Açıklamalı terimler sözlüğümüzde Kanunlar Kitabı terimi ile ilgili kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Kanunlar Kitabı nedir? Kanunlar Kitabı ne demek? gibi sorularınıza cevap olabilecek kısaca bilgiler verilmektedir.
Kanunlar Kitabı hakkında kısaca bilgi
Tarih Terimi Olarak Kanunlar Kitabı
Hititlerin aile hukukunu esas alan tarihin ilk medeni kanunu.
Tarih Terimleri Sözlüğü
Bilgiyi Paylaşın: 

Kanunlar Kitabı terimi hakkında yorum yazabilirsiniz.
Kanunlar Kitabı terimi hakkındaki yorumlar
Kanunlar Kitabı hakkında henüz yorum yazılmamış. Üstteki formu kullanarak ilk yorumu yazabilirsiniz.
Kanunlar Kitabı ile ilgili benzer terimler:
Tapetes: Dokumacılıkta oldukça ilerleyen Friglerin ünlü olan halı ve kilimlerine verilen ad. Türk kilimlerinin atası olan ve tapetes adını taşıyan Frig kilimleri, antik dünyanın en sevilen malları arasındaydı.
Tavananna: Hititlerde kral eşlerine verilen unvan, Hitit kraliçesi.
Pankuş: Hitit devletinde kanun yapılan, kanun koyan, yönetiminde herkesin eşit haklara sahip olduğu ve her insanın özgürce fikirlerini dile getirebildiği soylulardan oluşan meclis.
Celali Takvim: Büyük Selçuklularda Celaleddin Melikşah döneminde eski İran takvimi esas alınarak mali işlerde kullanılmak üzere hazırlanmıştır. Güneş yılı esasına göre hazırlanan bu takvimde "nevruz" yılbaşı olarak kabul edilmiştir.
Sağ Ulûfeciler: Sağ Ulûfeciler (Ulûfeciyân-ı Yemîn) Ulûfeciler, altıbölük halkı da denilen kapıkulu süvarilerinin orta bölüklerinin ya da sipah ve silâhdar bölükleri dışındaki dört bölük halkının ilk iki bölüğüdür (Özcan, 2012, s.126).
Ulûfeciyân-ı yemîn ise, kapıkulu süvarisini teşkil eden altı bölüğün “Ulûfeciyân” adı verilen ikisinden birincisinin ismidir. İkincisine ise, “Ulûfeciyân-ı yesâr” denilmekteydi. Sağ ulûfeciler manasına gelmektedir. Bu ismi almaları, savaşlarda aldıkları pozisyon ve mevkiden ileri gelmektedir. Bu bölüğün görevi, Vezir-i azam ile devlet erkânını korumaktı. Diğer kapıkulu süvarilerinin olduğu gibi silahları bir pala ve bir mızrakla eyerlerinin başına asılı olan ve “gaddâre” ismi verilen bir kılıçtı (Pakalın, 1983c, s. 550).
Yeşil bayrak ismi de verilen sağ ulûfeciler yüz yirmi bölüğe ayrılmışlardı. Savaş meydanında ve ordunun konakladığı yerde padişah sancağının sağında yer alırlardı. Devlet hazinesini beklemek de bunların görevleri arasındaydı. Bu bölükten dört kişi subaşı ismiyle bölük subaşılığına tayin olunurlardı. Mal ve para tahsili bu subaşılar tarafından yapılırdı ki, bunlara da “başbaki” ismi verilmekteydi.